sana yazmak istediğim şiirler vardı.
içimi ısıtan gülüşüne,
hayatta hissettiren ellerine,
hayatı okuduğum gözlerine
bir sevgim vardı;
sana vermek isteyip veremediğim,
istemeyip verdiğim,
sana veremeyip başkalarına verdiğim
bir sevgi vardı.
fakat giderken kelimelerimi de aldın,
bu gezegende hem dilsiz hem sağırım artık
bir şey olmaz diyorlar inanamıyorum
sen gittin biliyorum
bir bakmışım yine inanamıyorum
bu gezegende hem inançsız hem de umutsuzum artık
ama yine de kapıya bakıyor
içeri girip saçımı okşayacağın zamanı bekliyorum
ve hep sorduğum soru kovalıyor beni
ne uğruna?
ne uğruna bu acı, bu sevgi
yaşanmışlıklar uğruna mı
yaşanmamamışlıklar mı?
adımı söyle
her şeyi unutayım istiyorum
ama artık inançsız
ama artık umutsuz
ama sen
ama ben
ama biz
ama kapılar
yeniden mi kapanıyor üzerime?